California’nın orta ve doğusundaki Tuolumne, Mariposa ve Madera’ya konumlanmış olan Yosemite Ulusal Parkı, Sierra Nevada sıradağlarının batı yamaçlarında yeralan bölgededir.1984’ten beri UNESCO Dünya Mirasları’na dahil olmuş Park,her yıl 3,5 – 4 milyon ziyaretçisiyle Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok ziyaretçi alan milli parklardan /biridir.
Yosemite,halen yaklaşık %95’inde vahşi yaşamın süregeldiği 748.000 dönümlük alanda yeralır. İlk olarak Başkan Abraham Lincoln’un, 1864’te Yosemite Grant’i imzalamasıyla ulusal parka giden yolu açılan Yosemite 26 yıl sonra,1890’da milli park olarak belirlenmiş olup, Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü en eski milli parkı.California’nın en muhteşem doğal manzaralarından biri olan Yosemite Ulusal Parkı, yaklaşık 1200 kilometrekare derinliğe sahip olup,yükselen şelaleleri, dereleri,adını Cherokee kabilesi için yazı sistemi geliştiren Kızılderili bir savaşçının isminden alan bin yıllık devasa Sequoia ağaçları, çarpıcı ve göz korkutucu uçurumları,Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eşsiz granit kaya oluşumlarından bazılarını ve tüm bunların yanında çeşitli bitki ve hayvan yaşamını bünyesinde barındırmasıyla görülmeye değerdir.
Ancak muazzam büyüklüğüne rağmen, turistik aktivitenin çoğu 8 kilometrelik Yosemite Vadisi bölgesinde gerçekleşir. Burada parkın en ünlü yerlerinden Half Dome ve El Capitan ‘ı ve yanı sıra doğal oluşumlar aracılığıyla oluşmuş mükemmel yürüyüş parkurlarını bulacaksınız.Profesyonellerin oldukça ilgisini çekecek bu parkurlar farklı zorluk dereceleriyle deneyimsiz yürüyüşçüler için bile Yosemite’nin tadını çıkarabilecekleri keyifli zamanlar sunacaktır.
Yosemite Ulusal Parkı bölgesinde yapılacak o kadar çok outdoor etkinlik var ki ; örneğin rehberli turlar ve tırmanma dersleri macera severlerin eminim oldukça ilgisini çekecektir. Fakat önemli bir not bu tarz turları ya da aktiviteleri eğer bu işlerde yeni ya da deneyimsizseniz kesinlikle yanınızda bir görevli ve profesyonel olmadan deneyimlemeyiniz. Zira yazının başında da belirttiğim gibi vahşi hayatın içindesiniz ayrıca burada telefonlar çekmez o yüzden acil durumda iletişim şansınız da olmayabilir.Yürüyüş yapmak istemezseniz at parkurlarını seçebilir ya da benzersiz bir model T veya Model A Ford kiralayarak parkın etrafında gezerek zamanda geri adım atmak için bir fırsat yakalayabilirsiniz. Bunların dışında piknik , kuş gözlemciliği, bisiklet, kamp ve balık tutma Yosemite Ulusal Parkı içinde yapabileceğiniz keyifli aktivitelerden.
Konaklama için Park’da çadır kuracağınız kamp alanları, karavan parkları, ya da tercihe göre, bungalow ve çadır tarzı oteller ziyaretçilerin kullanıma sunulmuştur.Yosemite Ulusal Parkı konaklama alanları içinde ulaşım ise ring tarzı gezi otobüsleriyle sağlanmakta olup gitmek istediğiniz durakta inebilir, dönüş için de yine aynı otobüslerle aracınızın park yerine veya konaklama alanınıza en yakın durakta inebilirsiniz. Ring saatlerini duraklardan veya etrafta göreceğiniz kiosklardan edinebilirsiniz.
Yosemite Ulusal Parkı gezilecek yerler listesinde Yosemite Vadisi, Tenaya Gölü,Pywiack Kubbe Dağı, Tuolumne Merası, Vernal Çağlayanları,Bridalveil Çağlayanı,Mirror Gölü gibi doğa harikası yerler görülmesi gerekenlerde ilk akla gelenler.. Peki tüm bunları görmek için parka nasıl giderim derseniz ;Yosemite Ulusal Parkı için otomobille San Francisco’dan 3.5, Los Angeles’tan 6, San Bernardino’dan ise 7 saat kadar araç kullanmak durumundasınız, ama emin olun sonuç tüm bu sürüş mesafesine değer. Bu arada daha önce de belirttiğim üzere Park’in içerisinde telefonlar çekmiyor,selfylerinizden ve sosyal medyadan biraz uzak kalacaksınız… Ama GPS’lerinizi unutmayın zira ilerleyen zamanlarda parkta yön bulmak için ihtiyaç duyabilirsiniz.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki ;buraya gittiğinizde bir çok turistik yerde olduğu gibi kalabalık rahatsız edici olabilir, fakat doğru zamanda giderseniz ve gününüze normalden biraz daha erken başlarsanız,Yosemite Ulusal Parkı Doğa Ana’nın güzellikleri sizi mucizevi ve sakin bir şekilde bekliyor olacaktır.
Yosemite Ulusal Parkı’ndaki keyifli olduğuna emin olduğum zamanlarınızdan sonra dilerseniz rotamızı California’nın da başkenti olan Sacramento’ya çevirelim ve yeni maceralara merhaba diyelim…