New York

New York, New York, New York…Adına şarkılar yapılan belki de dünyanın en ikonik şehri. Amerika’nın ve dünyanın en kalabalık metropollerinden. Ticaret, finans, medya, sanat, moda, araştırma, teknoloji, eğitim ve eğlencenin can damarı olmasıyla dünyanın kültür başkenti olarak tanımlanan küresel bir kent New York. Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ne de ev sahipliği yapmasıyla önemli bir uluslararası diplomasi merkezi. Kendine has havalı tavrıyla New York,Amerika gezi listenizde mutlaka olmalı.Dilersiniz New York gezilecek yerler nerelerdir ? New york’ta eğlence hayatı,ne yenir,nerelere gidilir? Newyorker yaşamı, ve Amerika’nın bu endamlı şehri ile ilgili tüm merak ettikleriniz için New York gezi yazımı okuyabilirsiniz.

NEW YORK GEZİLECEK YERLER: NEW YORK AMERİKA GEZİ-YAŞAM-SEYAHAT REHBERİ

New York dünyanın en büyük doğal limanlarından birinin üstüne kurulmuştur. Bronx,Brooklyn,Manhattan,Queens ve Staten Island’ın 1898 yılında tek şehir olarak birleştirilmesiyle ise şimdiki yapısını almıştır. New York gezilecek yerler denildiğinde bu beş bölgeyi ayrı ayrı değerlendirmek en güzeli olacaktır.New York Amerika gezi rotalarınızın emin olun en havalısı , haydi başlayalım mı?

NEW YORK GEZİLECEK YERLER

Dünyanın dört bir yanındaki insanlar tarafından,Bronx;New York Yankees ve hip-hopun doğum yeri olarak bilinir.

Brooklyn ise her türlü gezgin için cazibe merkezleri sunar.Burada her gece canlı müzik dinleyebileceğiniz ve vintage alışveriş yapabileceğiniz Williamsburg’a gidebilirsiniz.Downtown Brooklyn’deki Barclays Center’da hokey ve basketbol izleyebilir,Prospect Park’ta gezintiye çıkabilirsiniz. Brooklyn Köprüsü’nde ya da Brooklyn Heights’da ise yürüyüş yapmayı düşünebilirsiniz.

Sonra Queens’e geçip, üstelik de sporseverseniz Citi Field’da New York Mets’i, hemen yakınında US Open’da ise en iyi tenis oyuncularını izleme imkanı bulabilirsiniz. Queens’te her gün farklı bir etkinlik bulma şansınız olabilir.Yemek severler nefis Yunan mutfağı için Astoria’yı ,otantik Çin yemekleri için ise Flushing’i tercih edebilirler. Sanat ve doğa severler ise Long Island City’deki Socrates Heykel Parkı’nda yaratıcı sanat eserlerini inceleyebilir ya da Queens Botanik Bahçesi’ni gezebilir.

New York City’nin beş bölgesinden biri de Staten Island. Greenbelt’teki en büyük orman koruma alanı da dahil olmak üzere müzeleri, tarihi simge yapıları, plajları ve parklarıyla Staten Island New York geziniz için başka bir keşif noktası olabilir. New York City’nin en güneyindeki bölge kendi içinde keyifli cazibe merkezlerine sahip. Sömürge yaşamı ve gerçek bir Amerikan yaşamı deneyimi için,yerel mirasa saygısıyla sizi zamanda yolculuğa çıkaracak Tarihi Richmond Kasabası bunların en önemlisi.Bu yerel yolculuğunuzda Snug Harbour Kültür Merkezi & Botanik Bahçesi de görmeye değer yerlerden.

Öte yandan Staten Island’a gitmek isteyenlere ve New York City’nin olmazsa olmazlarından Özgürlük Heykeli’ni görmek isteyenlere küçük bir önerim olacak.Hem adaya geçme hem de o ünlü heykeli ücretsiz görme imkanınız var. Şöyle ki Manhattan Battery Park’tan kalkan Staten Island Feribotu ücretsiz olarak karşıya geçişinizi sağlamakta.Eğer illaki Liberty’e çıkmama gerek yok heykeli yakınından görsem ve resim çeksem yeter derseniz, feribot oldukça yakından geçiyor ve bu imkanı size gayet iyi sağlıyor.Böylece sadece Heykel’e daha yakın olmak adına para ve bir sürü sıra bekleme derdinden de kurtulmuş olursunuz.

Ve Manhattan… Sanırım çoğumuzun aklına New York dendiğinde ilk gelen görsel burasıdır. New York’a dair aklınızdaki herşey hani New York resimlerinde gördüğünüz her kare… Empire State Binası, St. Patrick Katedrali, One World Gözlemevi,Central Park,World Trade Center,Ground Zero. Bunların yanında birinci sınıf müzeler, restoranlar,ünlü tasarımcıların butikleri ,konser salonları.Ve elbetteki Times Meydanı ve Broadway’in parlak ışıklarına ev sahipliği yapıyor Manhattan.

Manhattan denince elbetteki dünyada paranın nabzının tutulduğu,kelimenin tam anlamıyla parayla oynandığı Wall Street’den bahsetmeden geçmek olmaz. Financial District dünyanın finans merkezi olmasının yanında, dar sokakları,göz alıcı tarihi yapılarıyla sizi Peter Stuyvesant zamanlarına,şehrin Hollandalı atalarının New York’a yerleştiği ilk günlerine götüren çarpıcı bir atmosfer sunuyor. İlk Kongre’nin ve Haklar Bildirgesi’nin kabul edildiği Amerikan demokrasisinin doğum yeri diye de nitelendirilen ,George Washington’un ülkenin ilk cumhurbaşkanı olarak yemin ettiği Federal Hall de yine bu bölgedeki ilgi çekici noktalardan .

Bölgede ayrıca New York Borsası ve önündeki Charging Bull heykeli New York’ta gezilecek yerler arasında en ilgi çekicilerinden. Eğer heykeli görmeye giderseniz önünde sıra olmuş ve heykelin malum bir bölgesine dokunup resim çektirmeye çalışan insanları görünce şaşırmayın zira bu hareketin bol para ve finansal şans getirdiğine inanılmasından dolayı yüksek ihtimal birazdan siz de sıraya girip aynı hareketi yapacaksınız.Ben yaptım mı ? Evet yaptım. Loto filan çıktı mı hayır hala maaşlı çalışanım.

Sicilya asıllı heykeltıraş Arturo Di Modica tarafından 1986’da Wall Street’in çökmesine karşı cesaretlendirici bir davranış niteliğinde düşünülüp hayata geçirilmiş olan 3,5 ton ağırlığında ve 5,5 mt uzunluğundaki heykelin yapımı 2 yıldan fazla sürmüş. Bilindiği üzere boğa güç ve cesareti simgelemekte ayrıca borsada boğaların egemenliği olduğunda piyasalar iyimser ve fiyatlar pozitif yöndedir. Tüm bunlara atfen yapılmış dökme bronz heykel oldukça zahmetli bir çalışma ile tamamen el kaynakları ile heykeltıraş tarafından bütünleştirilmiş ve kusursuz detaylarla işlenmiştir.

Manhattan’da tüm o yüksek gökdelenlerin ve koşuşturmaca arasında Gotik mimarisiyle Hristiyan alemine hala aktif olarak hizmet veren,Hristiyan inanışına göre ‘Ascension Day’ yani ‘Yükseliş Günü’ diyebileceğimiz Paskalya’nın 40.Günü, Paskalya Pazarından 39 gün sonrası İsa Mesih’in cennete yükselişini anlatan Hristiyan aleminin kutsal gününde kutsanmış Trinity Kilisesi ,muhteşem iç dizaynı ve ruhani yapısıyla New York gezi programınızda görülmeye değerdir.

Manhattan gezinizde görülmesi gereken ama öte yandan da iç burkan bir nokta var, Ground Zero… 11 Eylül’de hayatını kaybedenlerin anısına yapılmış anıt ve müze dünya tarihinin en büyük terör eylemini ve sonrasında yaşananları gözler önüne seriyor.

Manhattan’a kadar gelmişken Empire State’e çıkın,Trump Tower’da yemek yiyin,akşam New York manzarası eşliğinde roof’lardaki birbirinden keyifli barların birine mutlaka uğrayın.Times Meydanı ve Broadway’in tadına varın ve elbetteki Central Park’ta çimlere uzanıp biraz dinlenin demeye gerek yok sanırım. Bu arada Central Park’a gittiğinizde uygun bir ücret karşılığında pedicaple Central Park turu atmanızı tavsiye ederim zira oldukça geniş bir alan ve yürüyerek oldukça yorucu olabilir.

Pedicaple gezinizde sürücü tarafından parkın belirli noktalarında stop yapıp manzarayı izleme ve bol bol resim çekme imkanı da size sunulacak, yani merak etmeyin selfysiz kalmayacaksınız…

Bu arada Central Park’ta ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir nokta da Beatles grubunun eski üyelerinden John Lennon anısına, Lennon’ın Strawberry Fields Forever şarkısından esinlenerek hazırlanmış parkın batı yakasındaki Strawberry Fields isimli alan. Alanın tam ortasında Imagine Mozağiyi bulunmakta. Lennon hayranları, sevgilerini göstermek adına bu mozaiği çiçeklerle süsleyerek aynı noktada anma programları düzenliyorlar.Burada göreceğiniz ağaçlar ve çiçeklerin arasında görebileceğiniz çilekler de yine Strawberry Fields Forever şarkısından esinlenerek ekilmiştir.

NEW YORK HAKKINDA-NEW YORK’DA YAŞAM

new-york-gezilecek-yerler-times-square

New York bir göçmen kenti olup,her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur.Yaklaşık 170 farklı dilin konuşulduğu şehirde İngilizce bile bir çok farklı aksanlarla konuşulur. İngilizce’nin ardından İspanyolca da yoğun konuşulan dillerdendir. Bunun dışında görmenizi de tavsiye edeceğim Little Italy ya da China Town gibi kökene dayalı mahallelerde kendi dillerini duymanız çok mümkündür.

New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat, görsel sanatlar, resimde soyut ekspresyonizm ,müzikte hip hop, punk, salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat hizmet veren metrosu, yoğun trafiği,kalabalığı hiç eksik olmayan caddeleri ve parlak ışıklarıyla gökdelenlerin gölgesinde “Hiç Uyumayan Şehir” ünvanının hakkını sonuna kadar veren New York gittiğinizde eminim sizi de benim kadar etkileyecek gezi için keyifli bir lokasyon olacaktır.

NEW YORK’DA YAPILMADAN DÖNÜLMEMESİ GEREKENLER

New York City öyle bir günde gezilebilecek yerlerden değil en az 3-4 gününüzü harcamalısınız buraya. Sadece Manhattan’ı keşfetmek bile en az iki gününüzü alır. Öte yandan New York’un aslında eyaletin adı olduğu ve New York City’nin ise bölgenin sadece bir bölümü olduğunu düşünürsek tüm New York için bir gezi planı yapmanız çok da yanlış olmayabilir.

Zira New York’a gittiğinizde ,New York’un tam kalbinden geçen onbir tane parmak şeklinde gölden oluşan,çevresindeki muhteşem doğası,şelaleri, güneşin öptüğü üzüm bağları ve yemyeşil ormanlarıyla Finger Lakes’i gezebilirsiniz.

Sonrasında muhteşem bir deneyim olduğuna inandığım tüm ihtişamı ve büyüsüyle Niagara Şelaleleri’ni New York gezilecek yerler listenize mutlaka koyun derim. Ardından enfes manzarası, tarihi yapıları,dünyaca ünlü şeflerin çiftlikten masaya eşsiz lezzetlerini sunduğu restoranları, şarapları ve ilham verici manzaralarıyla National Geographic Traveler’da Dünya Destinasyonlarının En İyi 20 listesinde yer alan Hudson Valley ise yine görülmesi gereken yerlerden.

Sonrasında ünlü beyaz kumlu plajları,dünya sınıfı şarap imalathaneleri, taze yerel ürünler ve deniz ürünleriyle Long Island sizi bekliyor olacak. Montauk Deniz Feneri’nin tepesinden nefes kesen okyanus manzarasıyla dünyanın en iyi 10 şarap bölgesinden biri ve Manhattan’dan sadece dakikalarca uzaktaki kaçış noktası Long Island, unutulmaz out-door aktiviteleri ve yerel şarapları ile gezinizde size ayrı bir macera sunuyor olacak.

New York’un güneybatısındaki Chautauqua – Allegheny ise macera severler için oldukça ilgi çekici olabilir.Kamp alanları, Whiteface Dağı’nın nefes kesici manzarası ve Saranac Gölü etrafındaki konaklama alanları ile doğa ve vahşi yaşamın tadına varabileceğiniz Adirondacks ise unutulmaz anılarınız için sizi bekliyor…

Kısacası gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York olmasını istediğiniz herşey…

New York otel rezervasyonu için tıklayın.