Mammoth Lakes, California dağlarını olağanüstü yapan her şeyi keşfetmek için mükemmel bir yer. Batıdaki en yüksek zirvelerle çevrili bölge outdoor severler için harika bir rota.
Mammoth Dağı ve kışın yakındaki June Lakes tatillerini doğayla başbaşa geçirmek isteyenlerin başlıca tercihlerinden. Dağ tırmanışları, karlar eridiğinde Mammoth Dağı’nın derelerinden balık tutmak , yabani çiçekler arasında çayırlarda dağ bisikletiyle doğanın tadını çıkarmak, doğal kaplıcalarda yüzmek…. Doğaya dair keyif alabileceğiniz ne varsa aslında burada hepsi fazlasıyla mevcut. Mammoth Gölleri yüksek bir dağ kasabası olarak özellikle kış aylarında kayakçıların oldukça rağbet gösterdiği bir yer.San Francisco ve Los Angeles’tan günlük uçuşlarla ulaşım sorunu da bulunmayan bölge ayrıca bir başka yazımda anlatmış olduğum Sierra Nevada’nın incisi de denen Yosemite’nin hemen yakınında yer alıyor.
Yürüyüş, balıkçılık ve at binme aktivitelerinin yanı sıra Mammoth Lakes, ABD’de Outside Magazine’in en üst sıradaki dağ bisikleti parkına da ev sahipliği yapmaktadır. Mammoth Lakes Havzası, sakin bir yürüyüş,ya da asfalt yollarda ailenizle hafif bir bisiklet yolculuğuna çıkmak için elverişli ve keyifli bir alandır.Ayrıca günün sonunda akşam yemeğiniz için yakalayacağınız alabalıklar da doğadan güzel bir ödül olabilir. Ardından dinlenebilir ya da macera dolu bir günün ardından, Mammoth Lakes’in 70’ten fazla restoranı ya da ulusal ünlü bir bira fabrikasında harika bir yemek yiyerek görkemli dağ manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Mammoth Lakes, ayrıca ABD Olimpiyat Takımı’nın resmi eğitim dağlarından biri olup dünyaca ünlü Mammoth Mountain Ski Area’ya da ev sahipliği yapmaktadır.Burada yeralan California’daki en yüksek kayak merkezine ( 3.300 metreden fazla), 28 telesiyej ve iki gondol ile erişebilirsiniz.
Etraftaki oldukça dikkat çekici yerlerden biri de DEVILS POSTPILE; Tuhaf kaya oluşumları ,Tanrılar tarafından bırakılan kereste yığını gibi görünen bu Ulusal Tarihi Anıttaki 18 metrelik bazalt sütunlarının nasıl oluştuğu düşüncesi hala kafa yormaya devam ediyor. Peki bu inanılmaz, kusursuz sütunlar nasıl buraya geldi? Gerçek şu ki, bu bölgede oluşmuş volkanik püskürmeler sonrasında,dağın tepesinden akan lavlar bu etkileyici sütun duvarları haline gelmiş, ardından buzulların da katkısıyla ,yani doğal olarak parlatma ve lavların doğal altıgen desenlerini geliştirmesi ile bu harika ve keşfetmeye değer manzara oluşmuş…
Devil Postpile’daki bu ilginç doğa oluşumunu gördükten sonra Rainbow Şelalesi’ne giden yolu takip edip soda kaynaklarının da bulunduğu şelaleyi görebilir hem de yine burada volkanik aktiviteler sonucu meydana gelmiş oluşumları inceleyebilirsiniz.Bu arada doğal anıtların bulunduğu bölgeler hava şartlarına bağlı olarak ama genellikle Haziran ortasından Ekim ortasına kadar açıktır, bu bölümleri görmek isterseniz tarihlere dikkat etmek de fayda var.
Aslında bu bölge ve yakınlarında araçla ulaşabileceğiniz oldukça çok gezi noktası var ve hepsi birbirinden çok macera dolu, örneğin Death Valley hani o malum yürüyen taşların olduğu Kuzey Amerika’nın en alçak, en kurak ve sıcak yeri… ve sonra başka bir yazımda anlattığım doğal yaşamla iç içe benzersiz vakitler geçirebileceğiniz Yosemite National Park ve Mono Lake,Hot Creek gibi bir çok yer günübirlik gidip görebileceğiniz mesafede… Ama burada benim en çok sevdiğim şeylerden birine yani yine gizemli bir yere rastladım ve biraz ondan bahsetmek istiyorum .Bodie State Historic Park diğer bir deyişle “hayaletli kent” Bodie…
1800’lü yılların sonlarında Bodie, yaklaşık 10,000 sakiniyle adeta patlayan bir maden topluluğu haline gelmiş fakat , altının bitişiyle kasaba halkı da ortadan kaybolmaya başlamış ve kabaca yarım yüzyıl önce, son sakinleri de Bodie’yi kuru çöl rüzgarlarının merhametine bırakarak terk etmiş.
Bugün, sanki zamanda donup kalmış gibi görünen bu büyüleyici hayalet kasabanın tozlu, sessiz sokaklarında, Bodie’nin yaşadığı zamanki gibi dikkatlice korunan mağazalar, oteller ve sade evler arasında yürüyebilir, duvarlarında ise derme çatma yalıtım olsun diye doldurulmuş gazetelerdeki dönem resimlerine bakabilirsiniz. Bodie şimdilerde eski kamyonları, gaz pompaları, yıpranmış bir ahşap kilise ve yalnız bir mezarlıkla sanki uzak bir köşesinde,çölün ortasında yaşamın ve ölümün bir resmini çiziyor gibi…
State Highway 395’ten 13 mil uzunluğundaki tozlu, inişli çıkışlı bir yolu olsa da, bir zamanlar şehrin her ülkeden aileler, soyguncular, madenciler, mağaza sahipleri, silahlı savaşçılar, fahişeler, 65 civarı salon,kumarhane ve eğlence mekanlarıyla dolu dünyada ne kadar çok insanın farkında olduğu bir yer olması şaşırtıcı.
Son olarak ailesi San Francisco’dan Bodie’ye taşınan küçük bir kızın hikayesini ileterek yazıyı sonlandırmak istiyorum.Söylentiye göre kız Bodie’ye taşınırken günlüğüne şöyle yazdı: “Elveda Tanrı, ben Bodie’ye gidiyorum”.
Mammoth Lake ‘ de biraz kafa dinledikten sonra yine doğayla iç içe ama bu defa oldukça romantik bir rotaya ne dersiniz?… Evet diyenler, Lake Tahoe sizleri bekliyor…